ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

ÇEŞME

çeşme izmir
çeşme resimler
çeşme fotoğraflar
çeşme manzaralar
çeşme görüntüler
çeşme video
çeşme spor
çeşme yemekleri
çeşme haber
çeşme haritası
çeşme adaları
çeşme sakız
çeşme dalış sporu
çeşme dalış dersleri
çeşme çeşmeleri
çeşme deniz
çeşme kumsal
çeşme turist
çeşme kızlar
çeşme aşk
çeşme turizm
çeşme otel
çeşme yurt
çeşme pansiyon
çeşme ekonomi
çeşme sanayi
çeşme ticaret
çeşme tarım
çeşme hayvancılık
çeşme otelcilik
çeşme ekonomi
çeşme satılık
çeşme kiralık
çeşme araç
çeşme arsa
çeşme konaklama
çeşme konut
çeşme emlak
çeşme kültür
çeşme sanat
çeşme eğitm
çeşme okul
çeşme lisesi
çeşme sağlık
çeşme hastahaneleri
çeşme devlet hastahanesi
çeşme meb
çeşme turist
çeşme doğa
çeşme gezi
çeşme tatil
çeşme ulaşım
çeşme iklim
çeşme nüfus
çeşme pazar
çeşme 
Yeryüzü Şekilleri: Üç tarafı denizle çevrili Urla Yarımadasının batıya uzanan kısmı, Çeşme yarımadası olarak anılır. Çeşme'de dağların denize dik inmesi, görkemli doğal güzellikler yaratmıştır. Arazi genellikle taşlık ve kayalık tepelerle kaplı olup, tepelerin arasında küçük ovacıklar yer alır. Arazi çoğunlukla eğimlidir. Toprak yapısı çakıllı, kumlu, kireçlidir. Bazı bölgelerde tınlı ve kalkerli satıhlar vardır. Sayısız koyları, berrak denizi, güneşi, ince kumları, deniz içinde kaynayan kükürtlü suları, yarımadanın 29 km yi bulan kıyıları boyunca dağılmıştır. Şifne, Küçük liman, Pırlanta, Paşa limanı, Ilıca plajı, Çiftlik, Altınkum, Çatal azmak, Sakızlı koyu, Tekke plajı, Ayayorgi ve değişik isimlerde yirmiye yakın kumsalı vardır.
14.yy Başlarında Aydınoğullarının sürüklediği akın kısa zamanda etkili olup Çeşme Limanı bir deniz üssü durumuna getirilmiştir. Yörenin daha sonra İzmir Beyi Umur Bey’in yönetimine geçmesi Cenevizlileri tamamen yörenin ticaretten dışlamak istemeyen Umur Bey ticaretin kendi kontrolünde olması için onları kendi hâkimiyetinde kabul ettiği Sakız Adası’na göndermişti. Orada kalacak Cenevizlilerle ticari ilişkiler, kendi tabii şartları içinde yapılacaktı. 1330'da Cenevizliler ‘in Sakız adasına yerleşmeleriyle konumu buraya en uygun olan Çeşme limanı bir kez daha önem kazanmış, böylece Cenevizliler ile ticaret doğal koşullarda sürdürülmüştür. İlk kez 1. Beyazıt (yıldırım) tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Fakat Ankara Savaşı'ndan sonra (1402), Timur tarafından yeniden Aydınoğulları'na verilir. 17.yy sonlarından itibaren Batı Anadolu ürünlerinin satıldığı küçük bir ticaret merkezi olan İzmir'in bir anda ticari üstünlüğü ele geçirmesiyle, Çeşme Limanı, İzmir Limanı'nın yanında giderek gerilemiş ve önemini yitirmiştir.
Yüzyıllarca Eyalet sistemiyle idare edilmiş olan Osmanlı Devleti'nde, 8 Kasım 1864'te Sultan Abdülaziz döneminde köklü değişiklikler yapılmış ve çıkarılan kanunlarla bu değişiklikler uygulanmaya başlamıştır. Buna göre Aydın ilinin İzmir sancağına bağlı bir kazası olan Çeşme, Kaymakamlık olmuştur. Diğer birçok Batı Anadolu liman şehrinde olduğu gibi Çeşme de, Rum nüfusu, Türk nüfusundan fazlaydı. Rumlar burada bağcılığı ve şarapçılığı geliştirmişler, çekirdeksiz siyah üzüm başta olmak üzere buğday ve diğer hububat ziraatı da yapmışlardır. Anason ve kök boya üretimi başlamıştır. Kurtuluş Savaşı’nda özellikle 9.Eylül.1922’ de İzmir’in, 16 Eylül 1922’ de, Çeşme’nin Yunan işgalinden kurtuluşu ile Rum nüfusu Yunanistan’a gitmiştir. 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması ile nüfus mübadelesi yapılmıştır.
Erytrai (Ildırı): Ildırı köyünün antik dönemdeki adı Erythrai’dir. Erythrai sözcüğünün Yunancada “kırmızı” anlamına gelen Erythros’tan türediği, kent toprağını kırmızı renginden dolayı Erythrai’nin “Kızıl Kent” anlamında kullanıldığı sanılmaktadır. Bir başka varsayıma göre ise kent adını ilk kurucu Giritli Rhadamanthes’in oğlu Erythros’tan almıştır. Kentte ele geçen bulgular, bu yörede ilk Tunç Çağ’ından bu yana yerleşimin olduğunu göstermiştir. İkinci kolonileşme döneminde kent, Atina Kralı Kadros soyundan gelen Knopos yönetimindeydi. Başlangıçta krallık ile yönetilen kent sonraları yine kral soyundan olan ancak halkın seçtiği Basileuslar tarafından yönetildi. Ion kentlerinin aralarında kurdukları Panionion dinsel ve siyasal birliğe katıldılar. Kent Pythagoras’la birlikte kısa süreli tiranlık dönemi yaşamış, bu dönemde üreterek dışarı sattığı değirmen taşlarıyla önem kazanmıştır.
Haziran ayından Eylül ayının ortalarına kadar ortalama 4-6 şiddetinde esen rüzgâr, Nisan-Ekim aylarında ise %50 güney rüzgârı olarak eser ve güzel dalgalar oluşturur. Alaçatı sanki sörfçüler için yapılmış bir bölge gibidir. Alaçatı'nın en güzel özelliği, rüzgârın soldan, yani meltem olarak esmesi ve şiddetli rüzgârda dahi düzenli dalgaların oluşmasıdır. Akıntının da rüzgâr ile aynı yönde olması sörf yapanlara doyumsuz anlar yaşatıyor. Alaçatı ayrıca meltem rüzgârına sahip bölgeler arasında hiç şüphesiz en güvenilir olanıdır. Burada dört ayrı rüzgâr Ege'nin içlerine uzanan Çeşme Yarımadası'nı okşamaktadır. Meltem, Lodos, Poyraz ve Gerence rüzgârlarının da yıl boyunca bölgeyi ziyaret etmesi ayrı bir güzellik teşkil etmektedir.
Pırlanta Plajı’nda Kitesurf: Çiftlikköy’de bulunan Pırlanta Plajı hiç kesilmeden kuvvetli ve sabit esen rüzgârı ve dalgalarıyla Çeşme’yi ‘’Avrupa’nın rüzgâr başkenti’’ olmaya aday haline getirmiştir. Çeşmenin en batısında bulunan Pırlanta Plajı adını pırlanta gibi parlayan kumundan almıştır. Denizin 250 metre boyunca sığ ve sadece pırıl pırıl kum olmasıyla da dünyanın dört bir yanından sörfçülerin bu bölgeye gelmesini sağlamıştır.1980'lerde yüzlerce karavan plajın önünde park eder, akşamları karavanlarında konaklar ve plaj havada uçuşan kelebekleri andıran yüzlerce windsörfçünün rengârenk yelkenleriyle denizde dansına sahne olurdu. 2000'lerde ise plaj, yeni milenyumun en yeni ekstrem sporu olan Kitesurf ve kitesurfculerin de yeni merkezi oldu. Rüzgâr sörfüne benzer yanlarından dolayı da pek çok rüzgâr sörfçüsünün başladığı bu spor ile Pırlanta Plajı bu konuda dünyanın en önemli merkezleri arasına girmiştir. Ayrıca kitesurf, Çeşme Turizmine 13 yabancı tur operatörü ile Nisan ayından Kasım ayına kadar hizmet vermekte ve sezonunu daha da uzatmak için çalışmalar yapılmaktadır.
29 km’lik Çeşme kıyı şeridi boyunca göreceğiniz birbirinden güzel plajların her birinden ayrı bir keyif alacaksınız. Çünkü Çeşme öyle güzel bir ev sahibidir ki; her zaman tertemiz denizi, eşine az rastlanır yumuşacık kumsalları ve bunalmadan istediğiniz bronzluğa ulaşabileceğiniz güneşiyle kucaklar sizi. Dingin bir denizde serinleyip sonra da sımsıcak kumsal da sakince güneşlenmek mi, bir yat kiralayıp adaları gezmek mi, dalış tüpünüzü takıp derinlerdeki zenginliği keşfetmek mi yoksa sörf tahtanızı alıp rüzgârla dans etmek mi istiyorsunuz? Düşlemeniz bile yeter. Çeşme hepsini önceden düşünmüş ve her bir plajını farklı bir alternatif olarak hazırlayıp hizmetinize sunmuştur sanki. İşte en önemli plajlardan birkaçı şunlardır;
Eşek Adası: Eski adıyla "GONİ" olarak bilinen günümüzün Eşek Adası Çeşme`den yatlarla bir saat uzaklıkta, temiz koyları ve konuksever eşekleriyle günübirlik yat gezintileri için ideal bir yer. Doğal konumu itibariyle kuzey rüzgârlarına kapalı olan koylarında sualtı ve su üstü sporları yapmaya çok elverişli. Neredeyse tamamının maki ile kaplı olduğu adada eşeklerin yaşayabilmesi için rüzgârla çalışan bir tatlı su kuyusu bulunuyor. Özellikle bahar aylarında yolunuz düşerse yaban nergisleri, katırtırnakları ve kekiklerin sarhoş eden kokusuyla karşılaşırsınız. Ada tamamen turistik amaçlara hizmet etmekte ve Milli Parklar kapsamında olduğundan gece konaklaması mümkün değildir. Adanın hemen yanında bulunan Kara ada, doğal bir akvaryum görünümünde olan Mavi Koy sizi büyüleyen bir uğrak yeri olacak.
TARIM VE HAYVANCILIK: İlçemizdeki Tarımsal Faaliyetin Değişim Ve Karakteristiği 1930’lu yıllara kadar İlçedeki tarım alanlarının % 50’sine kadar varan ve yer yer % 50’nin üstüne çıkan Bağcılık, kısmen zeytincilik hâkim ürün desenini teşkil ederken 1930’lu yıllardan itibaren floksera zararlısı nedeniyle yavaş yavaş bağ alanları daralmaya başlamış, 1950’li yılların başlarında kalan bağ alanları da sökülerek tütün ziraatine başlanmış,1980’li yılların başlarına kadar öncelikli ürün durumuna gelmiştir.1980’li yılların başından itibaren tütün alanlarına kavun ikame olmuş, halen kavun alanları mevcut ekilen tarım alanları içerisindeki yerini birinci derecede önemini korumaktadır. İlçede zeytin, enginar üretimi de önem arz etmektedir.

B
P
P
9
5
A
A





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder